Chris Cornell ne kadar sıcaksa Billy Corgan'da o kadar soğuktu. Aslında Corgan, karizmatik bir frontman'di. Chris ise sanki aileden biri gibiydi. Sıcakkanlı, sevimli ve gülünce gözlerinin içi dahi gülen bir insan. İçimizi titretti, gözlerimizi yaşlarla doldurdu muhteşem kalpli ve billur sesli adam. Bizi çok mutlu etti çünkü solo albümlerinden çaldığı kadar eskileri de unutmadı ve bizleri de sevindirdi. Hungerstrike'i bile çaldı. Aslında Temple of the Dog'u komple çalsa da "hayır" demezdim:) Spoonman ile bitti konser. Chris Cornell süper süper bir insanmış. Zaten biliyorduk, hissediyorduk ama bizzat gördük ya ölsem de gam yemem. Sayılı konserlerimden biri oldu. O'nu burada görebilmek inanılmaz bir duygu. Biz grunger'ların kült'lerinden biri O ve her daim de öyle olacak.
Smashing Pumkins ile ilgili söyleyecek bir şey yok galiba. Dedim ya en başta, çok cool adam Corgan.
Evet, gruptan 2 güzel insan ayrılmış olsa da, çekik gözlü James Iha yoktu elbette. Ve D'arcy'nin yerini, geleneği bozmayıp, bir kadın almış olsa bile, yok yahu, yine de Smashing Pumkins işte bu. Adam aynı adam ama çok cool be kardeşim.
Tonight tonight müthişti. Today, Shame harikaydı, Bullet with Butterfly Wings'de bayaa bir zıpladım. Keşke daha çok eski albümlerinden çalsalardı, beni ve eski grunge tayfasını kesinlikle daha da mutlu kılardı. Ama elbette yine de mutlu oldum. İzlemek isteyip de izleyemediğim hiçbir grup kalmadı artık. Sadece Nirvana var:)
Açıkçası Manic Street Preachers'ı böyle beklemiyordum. Böyle derken, ben diyeyim ki size, dört dörtlüktü bu adamlar işte. Nasıl bekliyordum bilemiyorum onları ama kendimi bu kadar kaptıracağımı ve onların herşeyleriyle mükemmel olacaklarını ummuyordum.
Hiç firesiz, ışığıyla, sesiyle, inanılmaz bir konserdiı. Başından sonuna dek heyecanla ve büyük bir keyifle izledim. Yani saatlerce sürse lezzeti artacaktı sanki. Performansları harikaydı doğrusu. Bugüne dek gördüğüm en güzel performanslardandı.
Franz Ferdinand kardeşler ise eğlencelilerdi. Başka da birşey beklemek doğru olmaz zaten. Hopladık, zıpladık, eğlendik. İskoç olduklarından sıcak bir hava estirdiler. Manic Street Preachers'dan sonra o kadar büyülenmiştim ki çok algılayamadım aslında grubu. Süper bir konser sayılmasa da evet, oldukça eğlencelilerdi.
Hayko Çepkin, karışık renkli bir adam..Muhteşem müziklerin sahibi içten bir adam. Hem göze hem kulağa hitap etmeyi başarıyor kesinlikle. Görünüşü, tavrı, sahnedeki duruşu sert ama sözler bundan nasibini pek almıyor. Aksine sözler yumuşak başlı (!). Velhasıl kelam, yurdumdaki en nadide şahsiyetlerden biri. Müziğine, duruşuna, tarzına, karizmasına tavım. İyi ki var.İyi ki bu kadar renkli.
İlk kez canlı izleme şansı yakaladığım, festivalde en çok merak ettiğim adamdı. Süper süper süper! Hayko Çepkin gibi bir adamla aynı havayı solumak bir acayipti doğrusu. Herif o kadar özgün ki, en azından Türkiye için çok özgün, hani yapılan şeyin sahte olmadığını hissedersiniz ya, adam ne yapsa yeridir, işte Hayko ne yapsa yeridir!
Müziği, uzun hava ile böğürtü arasında gidip gelse de çok seviyorum ben bu adamı. Bir daha konseri olsun yine gideceğim. Birçok yerde ağzım bir karış açık izledim konseri. Bence komple müzisyen bir adam, komple renkli bir insan. Tanımasam da kişiliğinin de sağlam olduğunu hissediyorum. Değişik bir abi ve bu ülkeye çok lazım bir insan bence.
Pentagram'ı da izledim başından sonuna dek. En öndeydim. Lisedeyken "Trail Blazer" kasetini almışlığım vardır. Cenk'ten de ilk gitarımı almıştım. Pentragram, kendine göre bir hayran kitlesi olan ve yıllardır istikrarlı müzik yapan bir grup. Hatta Türk rock piyasası için mihenk taşlarından biridir. İyi ki varlar. Müzikleri bana hitap etmese bile kaliteleri tartışılmaz.